Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler ne getiriyor?
1 Nisan Cuma günü Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Resmi Gazete’de yayımlandı ve birtakım önemli değişiklikler hayatımıza girmiş oldu. Bu değişikler; kredi bağlantılı sigortalardan ön ödemeli konut sözleşmelerine, internet satışlarında devre mülklere birçok alanda dikkate değer değişiklikler arz ediyor.
Bankalardan kredi kullanırken yaptırılan sigortalar, özellikle hayat sigortaları senelerdir birçok açıdan tartışma konusudur. Son değişiklikten önce, SEDDK yayınladığı genelge ile tüketicinin açık talebi olmadan ve bilgilendirme metnini imzalamadan kredi ile bağlantılı sigorta yapılamayacağını düzenlemişti. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun da, bu genelgeye uygun hale getirildi. Buna göre tüketicinin açık talebi olmaksızın kredi bağlantılı sigorta yaptırılamayacağı gibi, kredi veren ancak kredi bağlantılı sigorta içermeyen bir sözleşmeyi de tüketiciye teklif etmek şartıyla sigorta yaptırılması şartını içeren bir kredi sözleşmesini tüketiciye teklif edebilecek. SEDDK’nın genelgesiyle sınırlandırılamayan sigorta şirketini seçme hakkı, bu değişiklikle ilgili düzenlemeye uygun hale getirildi, tüketici istediği sigorta şirketini seçebilecek. Krediyle bağlantılı olan sigorta sözleşmeleri dışında getirilen genel bir yenilik de, tüketici kredisi sözleşmeleri, kredi ile bağlantılı olanlar dışında, yan finansal ürün ve hizmetlerin satın alınması şartına bağlanamayacak. Böylece tüketici kredi kullanmak istediğinde önüne getirilen genel şartlar üzerinde bir nebze daha fazla özgürlüğe sahip oldu.
İnternetten yapılan alım-satım sözleşmeleri artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu nedenle bu konuda yapılan her türlü değişikliği her vatandaşın bilmesi, onun ileride maruz kalabileceği haksızlıklara karşı koruyacaktır. İnternetten satış yapmak isteyen satıcılar ise tabi oldukları düzenlemeleri bilerek, ileride maruz kalabilecekleri potansiyel uyuşmazlıklardan uzak durmuş olacaklardır. Son değişikliklere göre, mesafeli mal satım sözleşmelerinde süre 30 günü geçemeyecek. 30 günlük süre şartının tek istisnası tüketicinin isteği veya kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmeler. Mesafeli satış sözleşmeleri denilince günümüzde en yaygın olanın internet aracılığıyla yapılanlar olduğu aşikar. Bu düzenlemenin yanında, teslim veya ifa ile cayma hakkına ilişkin yükümlülüklerde satıcı ve sağlayıcının yanında hizmet sağlayıcısı da müteselsil sorumlu olarak eklenmiştir. Hizmet sağlayıcıları yani internette satışa aracılık eden websiteleri, aracılık ettikleri mesafeli sözleşmelerinin ön bilgilendirmelerinde yer alan bilgilerle reklamlarında yer alan bilgilerin bağdaşmasından ve ispatından satıcı ile birlikte müteselsilen yükümlü olacaklar. Ayrıca bu aracılık yapan platformlar satıcı veya sağlayıcıların sözleşmeye aykırı uygulamaları nedeniyle satıcı ve sağlayıcıların kanuna aykırı davranmasına sebep oldukları her bir işlemden ve satıcı veya sağlayıcı onayı olmaksızın düzenledikleri kampanyalı, promosyonlu veya indirimli satışlarda, sözleşmenin hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesinden de sorumlu olacaklar.
Yine özellikle tatil amacıyla yaz aylarında sıklıkla kurulan devre mülk hakkı veren sözleşmelerle ilgili de birtakım değişiklikler getirildi. Buna göre, tüketicilerle mülkiyet payına bağlı ayni hak sağlayan devre tatil sözleşmesi kurulamayacak. Kooperatif veya ticaret şirketi ortaklığı ya da dernek veya vakıf üyeliği suretiyle devre tatil hakkı tanınamayacak. Devre tatile konu mal üzerinde ayni hak sahibi olmayanlar devre tatil satışı yapamayacak. Bu yasağa rağmen, tüketiciden herhangi bir bedel alınması durumunda alınan bedel tüketiciye derhâl iade edilecek. Ayrıca tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge tüketici yönünden geçersiz sayılacak. Devre mülk hakkı veren sözleşmeler de dâhil olmak üzere tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi kurulamayacak. Devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç, devre tatil sözleşmeleri en fazla 10 yıl için kurulabilecek. Tüketici, şahsi hak sağlayan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan tatil hakkını belirli bir dönem için kullanmayacağını tatilin başlayacağı tarihten en az 90 gün önce sağlayıcıya bildirirse, o dönem için tüketiciden herhangi bir isim altında bedel talep edilemeyecek. Bu düzenlemelere aykırı şekilde ön ödemeli devre tatil sözleşmesi kuran veya kurulmasına aracılık edenler hakkında üç yıldan altı yıla kadar hapis cezasına hükmedilebilecek.
İkinci el ürünler, İade olarak satıcıya dönmüş, hiç kullanılmamış, sıfır kullanıcı temaslı olmakla birlikte üründe nakliye hasarları oluştuğu için yenileme kararı verilmiş veya kırılma, çizilme, sıvı alma vb. sebeplerle tamir edilmiş, yazılım ve görünüm açısından yeni üretilmiş ürüne yakın bir duruma kavuşturulmuş ürünlerdir. Bu ürünler birçok ülkede “refurbished” ifadesiyle tüketiciye sunulmaktadır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle, bu ürünlerde, özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları ilgili bakanlıkça başka bir şekilde düzenlendiği durumlar dışında, teslim tarihinden itibaren asgari 1 yıl garanti verilmesi zorunlu olacak. Ayriyeten yönetmelikle belirlenen mallar ancak ilgili bakanlıkça yetkilendirilen merkezlerde yenilenmesi şartı ile yenilenmiş ürün olarak satılabilecek. Bu merkezlerin bakanlıktan yetki belgesi alması zorunlu olacak.
Kanuna eklenen geçici maddeye göre, bu değişiklikler 1 Ekim 2022 tarihinde yürürlüğe girecek. Devre tatile ilişkin hükümler ise değişikliklerin yayım tarihi olan 1 Nisan 2022 tarihinde yürürlüğe girdi.
(07.04.2022)
Derya Aysima KANTARCI