Corona Virüs Salgınının Küresel Ekonomiye Etkileri
Corona virüsü, Çin’in Wuhan eyaletinde baş gösteren, kısa sürede tüm ülkeyi adeta felce uğratarak ülkenin dış dünyaya kapılarını kapatmasına yol açan salgın hastalık. Son raporlara göre halen 37 ülkede 80000 insana bulaşıp, 3000’e yakın ölümle sonuçlanan virüsün korkutucu bir biçimde yayılması küresel ekonomi ve piyasaları olumsuz etkilemeye başladı. Corona virüsünün son zamanlarda Çin dışında (İran, Japonya, Güney Kore, İtalya vb.) yayılması finansal piyasaları çöküşe doğru sürüklüyor. ABD’de Dow Jones, S&P 500 endeksleri %3,5 ya da 1000’er puan gerileyerek son iki yılın en büyük düşüşünü yaşayıp, İngiltere’de FTSE 100 endeksi %3,3 ile Brexit sonrası en büyük kayıpla karşılaşırken, Lombardiya bölgesinde okulların kapatıldığı, Venedik karnavalının ve spor karşılaşmalarının iptal edilip, sınır kapılarının adeta kapatıldığı İtalya’da Milano borsası bir günde %6 değer kaybetti.
- SARS’tan Korkutucu
Corona virüs salgınının olumsuz etkileri 2013 yılında 800 kişinin yaşamını yitirdiği SARS salgınını epey geride bırakacağa benziyor. Salgının zamanlamasının Çin’in yeni yılına (Lunar New Year) denk gelmesi, bir önceki yıl %6,1 büyüyen Çin’in bu yılı daha düşük bir büyüme ile kapatacağının habercisi. Salgının çıkış noktası Wuhan ve bölgedeki beş şehirde toplam 23 milyon insan karantinada, sağlık ve gıda ikmali dışında bölgeye giriş ve çıkışlar yasaklanmış durumda. Dükkanlar ve mağazalar kapalı, ülke içi seyahatler iptal. 11000 sinema ile Starbucks kahve zincirlerinin yarısı ve Disneyland Şanghay kapanmış. Özetle ülkede yaşam adeta felç olmuş durumda.
Çin $14 trilyon ile halen dünyanın ikinci büyük ekonomisi. SARS salgınında Çin’in küresel üretimde %4 olan payı şimdilerde %16 düzeyinde. Corona virüs salgınında, SARS’a oranla Çinli otoritelerin kriz yönetiminde daha proaktif ve şeffaf oldukları söylenebilir. Öte yandan küreselleşen piyasaların salgının yayılma riskini arttırdığı da bir gerçek.
- Küresel Tedarik & Arz Zinciri
Çin başta petrol olmak üzere dünyanın önde gelen ham madde ve emtia ithalatçısı. Çin kaynaklı talep gerilemesinin enerji ve emtia fiyatlarında gerileme ve de küresel durgunluğa yol açması söz konusu. Brent petrolün varili 50 dolara kadar gerilerken başta bakır olmak üzere emtiaya dayalı vadeli işlemlerde yön aşağı doğru. Öte yandan üretimlerini Çin’de yapan ya da temel ürün girdilerini bu ülkeden sağlayan dev şirketler de zorda. Söz gelimi gelirlerinin üçte birini Asya-Pasifik bölgesinden sağlayan Adidas, satışlarında %85 düşüş yaşarken Apple, üretimin karantinadaki işçiler nedeniyle aksadığını ve karlarında bu nedenle düşüş beklediğini açıkladı.
Ülke içi ve dışı seyahat kısıtlamalarının olumsuz olarak etkileyeceği sektörlerin bir diğeri de turizm ve havacılık. Çinliler dünyada en fazla seyahat edenler arasında. Geçen yıl iç turizme 500 milyar Yuan harcayan Çinliler şimdilerde evlerinden çıkamıyorlar. Yurt dışı seyahatlerine getirilen yasaklar diğer ülkeleri de olumsuz etkiliyor. Tayland’da Çinli turist sayısının 2 milyon azalması ve turizm gelirlerinin %1,5 milyarlık bir düşüş göstermesi bekleniyor.
- Ekonomik Maliyet
Corona virüsünün küresel ekonomiye maliyeti salgının yayılma hız ve alanına bağlı. Dünya Bankası’nın 2006 tarihli modeli baz alınarak salgının küresel ekonomide %3’lük bir düşüşe neden olabileceği söylenebilir. Ne var ki, modelin 1918’de küresel nüfusun beşte birini etkileyen, 50 milyon insanın ölümüne yol açan %2,5’lik ölüm oranı, harcamalarda %20’lik azalma gibi günümüz koşullarına uyarlanabilirliğinin tartışmalı bazı varsayımlara dayandığını da belirtelim ve bir fikir vermesi açısından 2008 mortgage kaynaklı finans krizinin küresel üretimde %0,1’lik bir düşüşe neden olduğunu da ekleyelim.
Corona virüs salgınının olumsuz ekonomik etkilerini en aza indirgemede yük merkez bankalarına ve kamu desteğine kalmışa benziyor. Başta Fed olmak üzere önde gelen merkez bankalarının 2020’de faiz indirimlerine gitmesi piyasalarda fiyatlanmaya başladı. Çin Merkez Bankası’nın, bankaların karşılık oranlarını 200 baz puan düşürerek, piyasaya $460 milyarlık likidite enjeksiyonu, Hong Kong’ta ekonomiyi canlandırmak amacıyla yatırım teşviklerinin yanı sıra 18 yaşını dolduran herkese harcayabilmeleri için $1300 tutarında “helikopter para” verilmesi bu doğrultuda atılmış ilk adımlar.
- Güvenli Liman Altın
Yatırımcının kriz dönmelerinde riskten kaçınarak istikrarlı ve güvenli yatırım araçlarına yöneldiği bilinir. Bu doğrultuda Corona virüs salgınında yatırımcının güvenli liman arayışında sığınağı altın oldu. Ons’u $1670’la altın, son yedi yılın zirvesinde! Altınla beraber paladyumun yükselişi de dikkat çekici.
Corona virüs salgınının yanı sıra Avrupa’ya oranla büyüme avantajı dolara talebi arttırırken, dolar endeksi de güçlenme eğiliminde.
- Türkiye Açısından
Türkiye açısından Corona virüs krizi fırsatlar yaratabilir. Kuşkusuz küresel yavaşlama nedeniyle düşen petrol fiyatları, enerjide neredeyse tümüyle dışa bağımlı ülkemiz için sınırlı bir yarar sağlayabilecektir. Çin’den kaynaklanan arz zincirinde kısıtlarının bazı olanaklar sunması da söz konusu olabilir. Ne var ki bu sınırlı fırsatlar, artan jeopolitik risklerimiz, abartılı faiz indirimleri ve de bankacılık kesiminde kafa karıştıran yasal düzenlemeler göz önüne alınırsa, korkarız salgının yayılmasının beraberinde getireceği kayıplar daha fazla olacaktır. Zaten büyümede sıkıntılar yaşayan, en büyük ihracat pazarımız Avrupa bir de kapısına dayanan salgının paniğini yaşamaktadır. İhracatta olası azalmaya ek olarak cari dengemize olumlu katkısına alıştığımız turizm gelirlerinde de ciddi düşüş olasılığı da epey yüksektir. Gelen turist sayısında beşinci sırada yer alan komşumuz İran’da vaka sayısının hızla artması turizmcileri kara kara düşündürmeye başlamıştır. Özetle Corona virüs paniği yaşayan ülkelere ne daha fazla mal satabilmek ne de o ülkelerden ülkemizi ziyaret edecek turist beklemek pek de gerçekçi gözükmemektedir. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) pandemik salgın ilan aşamasında olduğu bu kaotik ortamda salgının olumsuz etkilerini en aza indirecek gerekli önlemleri ivedilikle almak kuşkusuz ulusal önceliğimiz olmalıdır.
(28.02.2020)
Prof. Dr. İhsan ERSAN