Arjantin Nereye Koşuyor?

Arjantin Nereye Koşuyor?

Arjantin’de beklenmeyen bir seçim zaferi elde ederek başkanlık koltuğuna oturan aşırı sağcı Milei’in uygulayacağı ilginç “şok terapisi” derin bir ekonomik krizle boğuşan ülkeyi bir kez daha dünya gündemine taşımış bulunmaktadır.

Futbolda son dünya şampiyonu olan Arjantin %140’lık enflasyonu, son dört yılda dolara karşı %90 oranında değer yitiren parası, her beş kişiden üçü yoksulluk sınırında yaşayan insanı ile yıllardır ciddi ekonomik ve sosyal sorunlarla karşı karşıyadır. Adı finansal krizlerde bizle birlikte sık sık anılan ülke bu kez umudunu uygulanabilirliği oldukça tartışmalı, yeni bir ekonomik modele bağlamışa benzemektedir.

Milei’nin ekonomik vaatleri nelerdir? Bu tür bir ekonomik modelin ve şok terapisinin başarı şansı olabilir mi? Güney Amerika’nın ikinci büyük ekonomisinin bu ilginç serüvenini mercek altına almaya çalışalım.

Anarcho Capitalist

Arjantin yıllardır derin ekonomik sorunlarla boğuşan, hiperenflasyon, sürekli değer yitiren peso, bozuk gelir dağılımı, kötü ve basiretsiz yöneticileri ile gündeme gelen, 2000’li yıllarda üç kez borçlarını ödeyemeyip temerrüde düşmüş bir ülke. Pandemi ve son yıllarda yaşanan aşırı kuraklık ülke ekonomisinin can damarı tarım sektörünü olumsuz etkileyerek, durgunluğa ve ekonomik parametrelerin daha da bozulmasına yol açmıştır.

Bu ekonomik kaos tablosu son seçimlerde aşırı sağcı ‘libertarian’ Milei’ye yaramış, oyların yarıdan fazlasını (%56) alarak Arjantin’in yeni başkanı olmasını sağlamıştır. Buenos Aires doğumlu Milei, gençliğinde Charita Juniors takımında kısa süre kalecilik yapmış, ekonomi eğitimi almış, çift master yaparak, başta HSBC olmak üzere çeşitli finans kuruluşlarında çalışmış, ’Young Party’ ile de siyasete girmiştir. Şikago okulunun önde gelen temsilcilerinden Milton Friedman ve Robert Lucas tan etkilenen kendisini ‘anarcho capitalist’ olarak tanımlayan Milei temelde zengin devleti düşman olarak görmekte, devlet mümkün mertebe küçültülerek minimalist olmalı diyerek, ekonominin sözleşmelere dayalı olarak yönetilmesini savunmaktadır.

Ekonomik Şok Terapisi

Milei’nin ‘Ekonomik Şok Terapisi’ olarak adlandırdığı reform paketinin ana unsurları şu başlıklar ile özetlenebilir:

  • Ticaret Serbestisi,
  • Peso yerine Dolar Kullanımı (Dolarizasyon),
  • Merkez Bankasının Kaldırılması,
  • KİT’lerin Özelleştirilmesi,
  • Kamu Harcamalarının Kısılması, Vergilerin Düşürülmesi ve Devletin Küçültülmesi

Milei bu ekonomik pakete kendine özgü, ilginç dokunuşlar yapmamış da değildir. Sözgelimi ticaret serbestisi derken, Brezilya ve Çin ile devletlerarası ticareti yasaklamakta, isterse bireyler yapabilir demekte ve ABD ile İsrail’e ayrıcalık ve öncelik tanımaktadır. Kaldı ki, paketin en çarpıcı iki unsuru, dolarizasyon ve Merkez Bankası’nın kaldırılması, daha önce de bir bakıma denenmiş ancak başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Para Kurulu (Curreny Board)

Arjantin 1990’lı yılların başında Konvertibilite Planı ile ulusal parası pesoyu Amerikan Dolarına bağlamış (1 $=1 Peso), Merkez Bankasını kaldırmış, yerine para basma yetkisi olmayan, tümüyle bir transfer kurumu niteliğindeki Para Kurulunu (Currency Board) ihdas etmiştir. Finansal serbestleşme, mali disiplin ve özelleştirme Planın diğer unsurlarını oluşturmuştur.

Efsane maliye bakanı Cavallo ile özdeşleşen Konvertibilite Planı başlangıçta olumlu sonuçlar vermiş, enflasyon yüzde 2000’lerden yüzde 5’lere düşerken ekonomi ortalama olarak yüzde 10 düzeyinde büyümüş, yoğun sermaye girişi ile Arjantin uluslararası finans çevrelerinin gözdesi haline gelmiştir. Ne var ki, 90’lı yılların ikinci yarısında bu olumlu tablo tersine dönmüş, doların giderek değer kazanması ve başta soya olmak üzere tarımsal ürün fiyatlarında ciddi düşüş ülkeyi ekonomik bir durgunluğa adım adım sürüklemiştir. Para Kurulu ile ekonomide likidite sıkıntısı giderek artmış, ekonomik durgunluk sonucu yabancı sermaye, cazibesini yitiren ülkeyi apar topar terk etmeye başlamıştır.

2000’li yıllar başında artık Arjantin siyasal belirsizliğin ve kaosun hakim olduğu, fahiş faizlerle borçlanmaya çalışan bir ülke konumundadır. Güven bunalımının artması ile dış kredi muslukları tümüyle kapanınca ekonomik kaos had safhaya ulaşmış, dükkan yağmaları, yaralama ve ölümler vb. olağan hale gelmiştir. Sonuçta moratoryum ilan eden Arjantin yıllar süren bir ekonomik yalnızlık ile baş başa bırakılmıştır.

Başarı Şansı Var mı?

Milei’in ekonomik şok terapisinin başarı şansı nerdeyse yok gibidir. Her şeyden önce tam dolarizasyonun Panama, Ekvator gibi küçük ölçekli ekonomilerde başarılı olmuş olsa bile, Arjantin gibi G20 ülkesi büyük bir ekonomide ciddi sıkıntılar yaratması kaçınılmazdır. Para politikasında bağımsızlığın yitirilmesi durgunluk ile mücadelede hükümetlerin elini kolunu bağlayabilmektedir.

Tam dolarizasyon öncesi pesonun da ciddi biçimde devalüe edilmesi gerekecek, zayıf peso fiyatları tetikleyecek, bu da enflasyonu yükseltecektir. Arjantin’in bu geçiş döneminde dolarları nerden ve nasıl bulacağı da merak konusudur. Arjantin 44 milyar Dolar ile halen IMF’in en büyük borçlusudur ve Kurumun tam dolarizasyon konusunda oldukça kuşkulu olduğu bilinmektedir. Ayrıca Milei’in partisinin (Young Party) meclis ve senatoda çoğunluğa sahip olmayışının, programın uygulanabilirliği açısından ciddi bir sorun oluşturduğunu da belirtmek gerekmektedir.

Sonuç

Geçmişten pek ders almışa benzemeyen Arjantin’in yeni Başkanı Milei’in tam dolarizasyon ve Merkez Bankasının kaldırılması gibi çarpıcı başlıklarla öne çıkan ekonomik şok terapisinin başarılı olması oldukça tartışmalıdır. Dünya uygulaması derin ekonomik sorunlarla boğuşan ülkelerin zaman zaman bu tür bilimsel olarak tartışmalı modellere bel bağladığını göstermektedir. Ne yazık ki, yakın zamanda bizim de şahit olduğumuz gibi, bu tür ekonomik deneylerin faturasını o ülkelerin yurttaşları ağır bir biçimde ödemektedirler.

Prof. Dr. İhsan Ersan

27.12.2023